Gama-aminobütirik asit (GABA), çeşitli fizyolojik süreçlerde rol oynayan bir nörotransmiterdir. Merkezi sinir sisteminde önemli bir işlev üstlenen GABA vücudun farklı bölgelerinde de doğal olarak bulunur (1).
Bu yazımızda GABA'nın ne olduğunu, ne işe yaradığını, potansiyel faydalarını ve zararlarını ala alacağız. Ayrıca GABA hakkında merak edilen diğer tüm soruları da yanıtlayacağız.
Gama-aminobütirik asit (GABA), insanlarda, hayvanlarda, bitkilerde ve mikroorganizmalarda doğal olarak bulunan bir amino asittir. Vücut, GABA’yı glutamik asidin özel enzimler tarafından dönüştürülmesiyle üretir. GABA, glutamik asidin enzimatik dekarboksilasyonu yoluyla sentezlenir (1,2).
GABA, merkezi sinir sistemindeki ana inhibitör nörotransmiterdir. GABA, GABA reseptörleri (GABAA, GABAB ve GABAC) üzerinde etkili olarak sinirsel aktiviteyi düzenler (3). Sinir sistemi dışında yer alan GABA’nın, böbrekler ve endokrin sistemle etkileşimi üzerine çeşitli araştırmalar yapılmaktadır (4).
GABA takviyeleri, bireysel tercihlere bağlı olarak farklı zamanlarda tüketilebilir. Bazı GABA kullananlar, akşamları almayı tercih ederken bazıları da gündüz kullanır. Kullanım zamanlaması kişisel alışkanlıklara bağlıdır ve kesin bir etki süresi ile ilgili belirli bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır (5).
Magnezyum GABA, magnezyum ile gama-aminobütirik asidin birleştirilmesiyle oluşturulmuş bir bileşiktir. Çeşitli formüllerde ve bazı besin takviyelerinde yer alır (5).
Magnezyum ile GABA’nın birlikte kullanılması yaygın bir uygulamadır çünkü her iki bileşik de merkezi sinir sisteminde görev alan maddelerdir (6). Magnezyum, vücutta birçok biyokimyasal sürecin düzenlenmesine yardımcı olan bir mineraldir ve nöronal iletişimde rol oynayan iyon kanalları ile etkileşime girerek sinir hücrelerinin işleyişine katkı sağlayabilir (4).
Sinir sistemi fonksiyonlarını destekleyebilir: Merkezi sinir sisteminde inhibitör bir rol oynayarak sinyal iletimine katkı sağlayabilir (6).
Metabolik süreçlerde görev alabilir: Belirli biyokimyasal yollarla sentezlenerek vücudun işleyişinde rol oynayabilir (4).
Beyin fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olabilir: GABA reseptörleriyle etkileşime girerek sinirsel aktivitenin düzenlenmesinde görev alabilir (7).
Bazı çalışmalara göre yüksek oranda GABA tüketimi, kan basıncında hafif bir düşüşe neden olabilir. Özellikle tansiyon ilaçları ile birlikte kullanıldığında dikkatli olunması önerilir. GABA takviyelerinin uzun süreli kullanımına dair kesin veriler sınırlıdır. Gebelik ve emzirme dönemindeki etkileri konusunda yeterli araştırma bulunmamaktadır (8).
Gama aminobütirik asit yüksekliği, laboratuvar testleri ile değerlendirilebilir. Beyin omurilik sıvısı (BOS) ve sinir dokusunda ölçümler yapılarak incelenmektedir (6).
GABA eksikliği, sinir sistemi ile ilişkili çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir ve bireyler arasında farklılık gösterebilir. Araştırmalar, GABA seviyelerinin düşük olmasının uyku düzeninde bozulmalara, özellikle erken uyanma ve uykusuzluk gibi sorunlara yol açabileceğini öne sürmektedir. Bunun yanı sıra, kas gerginliği veya kas tonusunda değişiklikler gibi fiziksel belirtiler de gözlemlenebilir (10,11)
Vücuttaki GABA seviyeleri beslenme, yaşam tarzı ve metabolik faktörlerden etkilenebilir. Kimchi, miso ve yoğurt gibi fermente gıdalar doğal olarak GABA içerir (9). Araştırmalar ayrıca GABA üretimini artırmak için tahılların filizlendirilmesi ve mikrobiyal fermantasyon gibi farklı teknikleri incelemektedir (5).
GABA’nın sinir sistemindeki rolü nedeniyle uyku düzeniyle ilişkili olabileceği düşünülür. GABA, sinir sisteminde belirli reseptörlere bağlanarak nöronal aktiviteyi etkiler (6). İnhibitör sinyalleşmede rol oynayarak nöronların iletişimini etkileyebilir. GABA'nın uyanıklık ve bilinç durumu üzerindeki etkileri halen araştırılmaktadır (12).
GABA’nın doğrudan bağımlılık yapıcı bir etkisi olup olmadığını anlamak için yeterli veri yoktur. Çalışmalar, GABA reseptör aktivasyonunun sinir iletimini nasıl etkilediğini ve uzun süreli dış GABA kaynaklarına maruz kalmanın reseptör hassasiyetini değiştirip değiştirmediğini araştırmaktadır. GABA'nın uzun vadeli işlev değişikliklerinin beyin kimyası üzerindeki etkilerini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır (13,14).
GABA’nın kilo alımı üzerindeki etkileri henüz tam olarak belirlenmemiştir, ancak metabolizma ve enerji dengesi ile olan ilişkisi bilimsel çalışmalarla araştırılmaktadır. Bazı araştırmalar, GABA'nın bağırsak mikrobiyotası, sindirim süreçleri ve metabolik işlevler ile etkileşime girebileceğini öne sürmektedir (5). Özellikle fermente gıdalardan alınan GABA’nın vücudun enerji metabolizmasını nasıl etkilediği incelenmiş ve bazı çalışmalarda, GABA’nın lipit metabolizmasını ve glikoz kullanımını düzenleyebileceği gözlemlenmiştir (15).
GABA, beyinde ve vücudun diğer bölümlerinde sentezlenir. Öncelikle glutamik asidin glutamik asit dekarboksilaz (GAD) enzimi tarafından dekarboksilasyonu yoluyla üretilir (4). Bu süreç, GABA'nın nörotransmiter olarak işlev gördüğü nöronlarda gerçekleşir. Beynin yanı sıra, GABA sentezinin hipofiz bezi ve böbrekler gibi diğer dokularda da gerçekleştiği belirlenmiştir, bu da onun fizyolojik düzenlemede daha geniş bir rol oynayabileceğini göstermektedir (16).