Kan dolaşımında bulunan yağların bir türü olan trigliserid vücudun işleyişinde çeşitli görevler alır. Gün içinde bir aperatif veya öğün tüketildikten sonra, vücut gıdadaki yağları parçalara ayırır, protein ve kolesterol ile birlikte kan dolaşımına aktarır. Özellikle yağlı bir yemekten sonra, trigliseritler kanı hafifçe beyazlaştıracak kadar bol olabilir.
Trigliseritler vücutta enerjiye dönüştürülür. Bu enerji kaslarda kullanılabilir. Yemekten sonraki birkaç saatte trigliseritler çoğunlukla kan dolaşımından temizlenir. Yemekten sonra kaslar kullanmazlarsa, fazla trigliseritler yağda veya karaciğerde depolanır.
Sağlık için trigliseritlere ihtiyaç vardır. Ancak yüksek trigliseritler kalp hastalığı riskini artırabilir ve metabolik sendromun bir belirtisi olabilir. Aşırı şeker (rafine karbonhidrat) tüketiminde ve diyette yüksek yağ alımı olduğunda trigliseritler karaciğerde ortaya çıkabilir. Kan dolaşımındaki yüksek trigliserit seviyeleri obezite ile birlikte kalp ve felç hastalıkları için risk faktörüdür. Yüksek trigliseritler, koroner kalp hastalığı riskini % 70'in üstünde artırır (1).
Standart bir kan kolesterol aralığında, HDL ve LDL kolesterol ile birlikte trigliseridler de bulunur. Gelişmiş bir lipit testi, VLDL dahil olmak üzere yağ taşıyan diğer parçacıkların ölçümünü içermektedir. Trigliseritler, ateroskleroz (atardamarların sertleşmesi) ile yüksek oranda bağlantılı olan VLDL ile ilişkilidir.
Yüksek trigliserid değerleri genellikle semptoma neden olmaz. Ancak yüksek trigliserit seviyelerinin genetik bir durumdan kaynaklanması durumunda, cildin altında yağ birikimi olabilir. Bunlara ksantomalar (sarı deri yumrusu) denir.
Amerikan Kalp Derneği dört ana trigliserit seviyesi belirlemiştir (2):
“Yüksek” veya “çok yüksek” trigliserit seviyeleri kalp hastalığı riskinin artması ile ilişkilidir. Trigliserit seviyesi 1.000 mg / dL'ye yaklaştığında, bireylerde kalp hastalığına ek olarak pankreasın ciddi şekilde iltihaplanması anlamına gelen pankreatit gelişebilir (3).
Çok yüksek trigliserit seviyesine sahip kişiler, diğer lipit parçacıklarını (özellikle VLDL'leri) dolaşımda taşıma konusunda güçlük çekerler. Trigliseritleri 200'ün üzerinde olan bireyler trigliserit seviyelerini düşürmelidir. Trigliseritler iyi bir beslenme düzenine ve egzersize oldukça duyarlı oldukları için, özellikle fiziksel aktivite artırılarak kilo kaybı ile bu sorun çözülebilir.
Trigliseritler aşağıdaki sebeplerden dolayı yükselebilir:
Trigliserid seviyelerini düşürmek için diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri uygulanabilir:
Trigliserid aşırı yüksek değilse, yaşam tarzı değişiklikleri yapmak en iyi çözümler arasında yer alır.
Kaliteli karbonhidrat kaynakları ile beslenmek bu süreçte oldukça önemlidir. Kolay sindirilen karbonhidratlar (beyaz ekmek, beyaz pirinç, mısır gevreği ve şekerli gazlı içecekler gibi) trigliseritleri artırır. Lif oranı yüksek tahıllar yemek ise trigliseritlerin kontrolüne yardımcı olabilir. Somon, ton balığı, sardalya ve diğer yağlı balıklardaki omega-3 yağları trigliseritleri düşürebilir. Haftada iki kez balık tüketmek trigliserid açısından olumlu etkiler yaratır (4, 5).
Bunlara ek olarak dinamik bir hayat sürdürmek, egzersiz yaparak sağlıklı bir kiloda kalmak, sigarayı ve alkolü bırakmak trigliserid seviyelerini düşürür ve kalp sağlığında etkili olan HDL kolesterol değerlerini artırır.
Trigliserid seviyelerini düşürmek için Akdeniz diyeti uygulanabilir. Akdeniz diyeti 50 yılı aşkın süredir kullanılan ve faydaları günden güne anlaşılan bir diyet türüdür. Akdeniz diyeti, düşük glisemik indeks ve zeytinyağı, balık yağı gibi yüksek miktarda sağlıklı yağ alımı ile ilişkilendirilir. Bu diyette işlenmiş et, doymuş yağ ve trans yağ alımı minimum seviyeye indirilir (6)
Hayvansal yağların (özellikle doymuş yağ) azaltılması, trigliseritleri ve LDL'yi doğrudan azaltır (7). Rafine karbonhidratın (özellikle şeker, ekmek ve un ve / veya şeker ile yapılan diğer işlenmiş yiyecekler) azaltılması da trigliseritlerin düşürülmesine yardımcı olabilir. Bu basit şekerler, trigliserit seviyelerini yükselten mono ve disakkaritler bakımından yüksektir. Dolayısıyla düşük karbonhidratlı diyetler trigliseritleri düşürmede etkili olabilir (8).
Trigliseridleri azaltmak için diyete başka yiyecekler de eklenebilir. Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan soğuk su balıkları, trigliseritleri düşürmeye yardımcı olabilir (9). Omega-3 bakımından zengin balık örnekleri arasında somon, sardalya, uskumru, ringa balığı, ton balığı ve pisi balığı bulunur. Trigliseritleri düşürmeye yardımcı olan diğer yiyecekler arasında yulaf, keten yemeği ve fasulye gibi lif bakımından zengin yiyecekler de bulunmaktadır (10).
Akdeniz diyeti hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz tıklayabilirsiniz.
Balık yağı trigliserid seviyelerini düşürebilir. Trigliseritleri azaltmak için gereken doz günde 1 ila 4 gram EPA / DHA'dır. Günde 4 gram balık yağının trigliseritleri %25 ila %30 oranında azalttığı gösterilmiştir (11).
Niasin (B3 vitamini), trigliseritleri düşürmek için başka bir tamamlayıcıdır. Araştırmalar, nikotinik asidin trigliseritleri önemli oranda azalttığını göstermektedir. Niasin, HDL'yi artırma ve LDL'yi düşürme avantajına sahiptir (12).
Chia, keten, psyllium veya kepek gibi lifler trigliseritleri düşürmeye yardımcı olur. Ayrıca bir diyet takviyesi olan alfa lipoik asit de trigliserid düşürücü etkilere sahiptir. Çeşitli araştırmalar, 600 mg alfa lipoik asidin yüksek trigliseridi olanlar için faydalı olduğunu göstermektedir (13).
Ek olarak, son zamanlarda yapılan araştırmalar probiyotiklerin ve l-karnitinin trigliserid seviyelerini düşürmede rol oynayabileceğini göstermiştir (14, 15).
Trigliserid yüksekliğinde görülen en yaygın belirtiler; pankreatit (pankreas iltihabı), baş ağrısı, yorgunluk, dirsek veya dizlerde oluşan nodüllerdir.
Evet, sürekli ve artarak devam eden baş ağrısı trigliserid seviyelerinin yüksek olduğunun belirtisi olabilir.
Trigliserid yüksekliğinin doğrudan baş dönmesi sebebi olduğunu söyleyemeyiz. Ancak trigliserid yüksekliğinden kaynaklanan kolesterol yüksekliği, baş dönmesi yapabilir.
Not: Herhangi bir sağlık sorununuz var ise gıda takviyelerini kullanmadan önce doktorunuza danışmanızı tavsiye ederiz.
İdil Ediboğlu Koç
Diyetisyen