Antioksidan etkileriyle öne çıkan bir bitki olan resveratrol, birçok özelliği ile sıkça tercih edilen takviyelerin arasındadır.
Resveratrol, antioksidan etkileriyle öne çıkan bir bitkidir. Çeşitli özellikleri sayesinde takviye olarak da tercih edilir.
Bu yazımızda resveratrolün ne olduğuna, ne işe yaradığına, genel faydalarına, cilde etkilerine, içerdiği besinlere ve yan etkilerinin olup olmadığına detaylı olarak bakacağız.
Resveratrol, antioksidan gibi davranan bir bitki bileşiğidir. En önemli besin kaynakları arasında kırmızı üzüm ve yer fıstığı bulunmaktadır. Bu bileşik çoğunlukla üzüm ve kırmızı meyvelerin kabuklarında ve çekirdeklerinde yoğunlaşma eğilimindedir (1, 2).
Resveratrol, takviye olarak sıkça tercih edilir. Bunun sebebi ise cilt de dahil olmak üzere birçok alanda sağladığı olumlu etkilerdir. Resveratrol bileşeninin ne işe yaradığını daha iyi öğrenmek adına aşağıda bulunan “Resveratrol Faydaları Nelerdir?” başlığına göz atabilirsiniz.
Resveratrol hem genel sağlık hem de cilt sağlığı açısından öne çıkan bir bileşendir. Kan basıncına ve beyin sağlığına olan etkileri, insülin duyarlılığını artırıcı özellikleri ve eklem ağrılarını azaltan anti-enflamatuar içeriği ile öne çıkar.
Gelin, resveratrolün faydalarına daha derinden bakalım:
Resveratrol, antioksidan özellikleri sayesinde kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. Bu güçlü antioksidan, kardiyovasküler sağlık için potansiyel bir fayda sağlar. Araştırmalara göre, yüksek doz resveratrolün arter duvarlarına uygulanan basıncı azaltabileceği düşünülür. Bu tür basınca sistolik kan basıncı denir ve kan basıncı ölçümlerinde üst sayı olarak görünür. Sistolik kan basıncı, arterler sertleştikçe yaşla birlikte tipik olarak yükselir. Yüksek sistolik kan basıncı, kalp hastalığı için önemli bir risk faktörüdür. Resveratrol, kan damarlarını gevşeten nitrik oksit üretimini artırarak bu kan basıncını düşürücü etkiyi sağlar (3, 4, 5).
Araştırmalar, resveratrolün nöronal hasarı azaltabilen ve bilişsel işlevi destekleyebilen anti-enflamatuar ve antioksidan etkiler gösterdiğini ortaya koymaktadır. Çalışmalar, mitokondriyal fonksiyonu artırabildiğini, beyne giden kan akışını iyileştirebildiğini ve hücresel sağlıkta rol oynayan sirtuinleri aktive edebildiğini göstermiştir. Ayrıca resveratrol; hafızayı, ruh halini ve genel beyin sağlığını iyileştirerek Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı korunmada potansiyel faydalar sunmaktadır (6, 7).
Resveratrolün, hayvan çalışmalarında diyabet için çeşitli faydaları olduğu gösterilmiştir. Bu faydalar arasında insülin duyarlılığının artırılması ve diyabetten kaynaklanan komplikasyonların önlenmesi bulunur. Resveratrol, belirli bir enzimin glikozu sorbitole dönüştürmesini durdurarak çalışabilir, bu da diyabetli kişilerde hücreye zarar veren oksidatif stresi azaltır. Ek olarak resveratrolün diyabetli kişiler için oksidatif strese karşı koruma ve enflamasyonu azaltma gibi birkaç önemli faydası vardır. Antioksidan etkisi, diyabetin bazı komplikasyonlarına neden olan oksidatif stresi azaltırken, enflamasyonu da azaltarak diyabet ve diğer kronik hastalıklarda önemli bir rol oynar (8, 9).
Artrit, eklem ağrısı ve hareket kaybına neden olan yaygın bir rahatsızlıktır. Bitki bazlı takviyeler eklem ağrısını tedavi etmenin ve önlemenin bir yolu olarak araştırılmaktadır. Resveratrol, kıkırdağın bozulmasını önlemeye yardımcı olabilir. Bir çalışmada, artritli diz eklemlerine resveratrol enjekte edilerek kıkırdak hasarının azaldığı görülmüştür. Diğer araştırmalar da resveratrolün iltihabı azaltma ve eklem hasarını önleme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir (10, 11).
Resveratrol, cilde çeşitli etkiler sunabilir ve bunların arasında; çevresel hasardan koruma, kuru cildi nemlendirme ve cilt dokusunun düzeltilmesine yardımcı olma gibi etkiler yer alır.
Daha detaylı bakacak olursak;
Resveratrol, cildin UV hasarına karşı korunmasında önemli bir rol oynar. Bu güçlü antioksidan, güneş ışınlarının cilt üzerinde oluşturduğu zararlı etkileri azaltabilir. Ayrıca, resveratrolün güneşin neden olduğu pigmentasyonu azaltma yeteneği de bulunmaktadır. Dolayısıyla, cilt sağlığını korumak ve daha eşit bir cilt tonu elde etmek için resveratrol içeren ürünler kullanmak faydalı olabilir (12).
Bir çalışma, resveratrolün besin takviyesi olarak kullanıldığında nemlendirici etkiler gösterdiğinden ve nem seviyesini artırarak daha sağlıklı bir görünüm elde edilmesine yardımcı olduğundan bahsetmektedir. Bir başka araştırma ise resveratrolün egzama ve sedef hastalığı gibi cilt rahatsızlıklarının iyileşmesine katkıda bulunabileceğini bulmuştur. Bu bulgular, resveratrolün cilt sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini vurgulamaktadır (13, 14).
Resveratrol, cilt dokusunu iyileştirebilen özelliklere sahiptir. Bu güçlü antioksidan, cildin genel sağlığını ve görünümünü olumlu yönde etkileyebilir. Araştırmalara göre, 60 günlük resveratrol takviyesi sonrası cilt daha pürüzsüz ve yumuşak hale gelebilir. Bu bulgular, resveratrolün cilt bakımında potansiyel bir bileşen olarak değerlendirilebileceğini göstermektedir (15).
Resveratrol takviyeleri genellikle sağlıklı insanlar tarafından iyi tolere edilir ve önemli bir risk taşımamaktadır. Ancak, ne kadar resveratrol alınması gerektiği konusunda kesin öneriler bulunmamaktadır. Ek olarak her takviye ürününde olduğu gibi resveratrol kullanmadan evvel bir doktor ile görüşmeniz önerilir (16).
Resveratrol, kişiden kişiye ve bünyeden bünyeye farklı etkiler gösterebilir. Bazı insanlar için oldukça faydalı olabilirken, diğerleri üzerinde aynı etkiyi göstermeyebilir. Araştırmaların sonucunda belirli bir yan etkiye rastlanmamış olsa bile, her bireyin farklı reaksiyonlar gösterebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, resveratrol takviyesi kullanmadan önce mutlaka bir doktorla görüşmeniz önerilir (16).
Resveratrol birçok besinde bulunur. En yüksek değerlere sahip olanlar ise kırmızı üzüm, fıstık ezmesi ve kırmızı meyveler ailesidir.
Daha detaylı bakacak olursak:
Kırmızı üzüm, resveratrol açısından zengin önemli besin kaynaklarından biridir. Resveratrol, özellikle üzümün kabuğunda yüksek miktarda bulunur. Üzüm kabuğundaki bu bileşik, bitkinin savunma mekanizmasının bir parçasıdır. Resveratrol, antioksidan ve anti-enflamatuar özellikleri ile bilinmektedir. Bu nedenle, kırmızı üzüm tüketimi genel sağlık ve özellikle beyin sağlığı için faydalıdır (17).
Yer fıstığı, resveratrol açısından oldukça zengin bir besindir. Bu faydalı bileşik, fıstığın kendisinde doğal olarak bulunur. Ayrıca, yer fıstığından yapılan fıstık ezmesi de önemli miktarda resveratrol içerir. Fıstık ezmesi, hem lezzetli bir atıştırmalık hem de sağlıklı bir antioksidan kaynağı olarak tercih edilebilir. Dolayısıyla yer fıstığı ve fıstık ezmesi, günlük diyetinize resveratrol eklemenin kolay ve lezzetli bir yoludur (17).
Yaban mersini, kızılcık ve böğürtlen gibi çeşitli meyveler, resveratrol açısından zengin besinlerdir. Bu meyveler, antioksidan özellikleriyle bilinen resveratrolü doğal olarak içerir. Yaban mersini, yüksek resveratrol içeriği sayesinde sağlıklı bir atıştırmalık olabilir. Kızılcık ve böğürtlen de benzer şekilde resveratrol sağlayarak bağışıklık sistemini destekler. Bu nedenle, bu meyveleri tüketmek, günlük diyetinize faydalı antioksidanlar eklemenin lezzetli ve sağlıklı bir yoludur (17).
Evet, resveratrol ve C vitamini birlikte etkili bir şekilde kullanılabilir. Resveratrolün hücreleri oksidatif stresten koruması ve C vitamininin bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve hücresel onarıma yardımcı olmasıyla, kombinasyonları gelişmiş antioksidan etkiler göstermiştir (18).
Evet, üzüm sirkesi resveratrol içermektedir. Üzüm sirkesi de dahil olmak üzere üzüm türevi ürünlerde resveratrol bulunması, bu polifenolün üzümlerde doğal olarak bulunmasına bağlanmaktadır. Antioksidan özellikleriyle bilinen resveratrol, üzüm sirkesi üretmek için kullanılan fermantasyon işlemi sırasında korunur ve böylece potansiyel sağlık yararlarına katkıda bulunur (19).
Bilimsel çalışmalara göre, resveratrol östrojen aktivitesini hem taklit edebilir hem de modüle edebilir. Düşük dozlarda resveratrol, östrojen reseptörlerine bağlanarak ve östrojene duyarlı genleri aktive ederek östrojene benzer şekilde hareket edebilir. Tersine, daha yüksek dozlarda, potansiyel olarak östrojenin etkilerini bloke eden bir östrojen bileşeni olarak da hareket edebilir. Dolayısıyla kullanmadan evvel hormon değerlerinize baktırmanız ve doktor önerisi ile kullanmanız önerilir (20).
Resveratrol takviyeleri, eczanelerde olduğu gibi çeşitli e-ticaret sitelerinden de satın alınabilir. Siz de resveratrol takviyesi satın almak istiyorsanız vitaminler.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Resveratrolün kendisi bir vitamin değil polifenolik bir bileşiktir ve doğal olarak vitamin içermez. Ancak bulunduğu besinler bazı vitaminleri içerir. Üzüm ve yer fıstığı gibi resveratrol içeren gıdalar ve takviyeler aynı zamanda C, E ve B vitaminleri de dahil olmak üzere bir dizi vitamin sağlayabilir (16).
Resveratrol takviyesi almak için en uygun zamanlama yaşa ve belirli sağlık hedeflerine bağlı olarak değişmektedir. Genç bireyler için resveratrolün gece alınması en faydalı olabilirken, yaşlı yetişkinler gün ortasında alındığında daha iyi etkiler yaşayabilir. Bu zamanlama, vücudun doğal ritimleri ve metabolik süreçleri nedeniyle takviyenin etkinliğini artırabilir (21).
Resveratrol, genellikle yaşlanma belirtilerini önlemede kullanılır. Özellikle bu amaçlarla ve yaşa bağlı hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde etkili olduğu bilinir. Çocuklara ve 18 yaş altı gençlere genellikle önerilmez (22).