Elektrolitler, suda çözündükleri zaman küçük ve elektrik yüklü partiküller olan iyonlara bölünen minerallerdir.
Elektrolitler, suda çözündükleri zaman küçük ve elektrik yüklü partiküller olan iyonlara bölünen minerallerdir. Kanda ve hücrelerde bulunan elektrolitler, vücut sıvılarını regüle ettikleri için fiziksel aktiviteler sırasında önem kazanırlar. Tansiyonu normal seviyede tutan ve kas ve sinir fonksiyonlarını destekleyen sodyum ve klorid, en çok bilinen elektrolitlerdendir. Takımın geri kalanında ise, kasların kasılmasına yardımcı olan kalsiyum; sağlıklı hücre fonksiyonları için destek veren magnezyum; enerji seviyesini ve pH dengesini düzenleyen potasyum ve fosfat vardır.
Elektrolitler vücuttaki sıvı dengesini sağlayan ve sinir ve kas fonksiyonları için mutlaka gerekli olan besinlerdir. Bu nedenle spor içeceklerine daha çok sodyum ve potasyum eklenmektedir. Genellikle kısa süreli egzersizlerde elektrolit takviyesine ihtiyaç yoktur çünkü terin %99’u sudan ve %1’i elektrolitlerden oluşur (1). Su, dengeli bir diyet ile birleştiği zaman, vücudun normal sıvı ve elektrolit ihtiyacını karşılamaya yeter. Elektrolit takviyesi, özellikle sıcak bir ortamda yapılan ve 2 saatten fazla süren aralıksız aktivitelerin sonunda alındığında faydalı olabilir.
Egzersiz sırasında vücudun elektrolit dengesinde değişme olabilir. Vücut terleme yoluyla elektrolit kaybettiği zaman, bu kendini kas krampları, yorgunluk, mide bulantısı ve zihin bulanıklığı olarak gösterir (2). Eğer elektrolit takviyesi yetersiz kalırsa, bir sonraki antrenmanda kaslar tam güçleriyle çalışamayabilir.
İlginizi Çekebilecek Ürünler!
Sodyum hücre dışı sıvıda en çok bulunan katyondur. Nöronların ve kas hücrelerinin arasındaki elektriksel aktivite için gereklidir. Sodyum dengesizliği hiponatremi ya da hipernatremiye yol açar.
Hiponatremi, aşırı terleme, diyare (ishal), baş dönmesine yol açan kusma, kafa karışıklığı, güçsüzlük, düşük tansiyon ve şok sebebiyle gerçekleşir.
Hipernatremi, aşırı su kaybı ya da aşırı sodyum tüketmeye bağlı, ya da aşırı susuzluk ve ajitasyona bağlı olarak hücre içi sıvı kaybıyla gerçekleşir.
Potasyum hücre içi sıvıda en çok bulunan katyondur. Nöronların ve kas hücrelerinin arasındaki elektriksel aktivite için gereklidir. Potasyum dengesizliği hipokalemi ya da hiperkalemiye yol açar.
Hipokalemi, kusma, diyare, yorgunluğa yol açan böbrek hastalıkları, kafa karışıklığı ve kalple ilgili bozukluklar sonucunda gerçekleşir.
Hiperkalemi, güçsüzlüğe yol açan Addison hastalığı, anormal hisler ve kalp krizine yol açan aritmiler sonucunda gerçekleşir.
Vücuttaki kalsiyumun %98’i kemiklerde ve dişlerde bulunur. Nöronların ve kas hücrelerinin normal tepki vermeye devam etmeleri ve kan pıhtılaşması için gereklidir. Dengesizliği hipokalsemi ya da hiperkalsemiye yol açar.
Hipokalsemi, kalsiyum eksikliğinden doğan kasılmalara yol açan hipoparatiroidizm ya da az kalsiyum alımına bağlı ortaya çıkar.
Hiperkalsemi, kas güçsüzlüğüne, kemiklerin zayıflamasına ve böbrek taşlarına yol açan hiperparatiroidizm sonucunda ortaya çıkar.
Vücuttaki magnezyumun %50’si kemiklerde bulunur. Hücre içi sıvıda en çok bulunan katyondur ve özellikle kalpteki hücreler başta olmak üzere sinir ve kas hücrelerinin aktiviteleri ve ATP üretimi için gereklidir.
Klorid, hücre dışı sıvıda en çok bulunan anyondur. Hücrelerin içine kolaylıkla girebilir ve çıkabilir. Osmotik basıncı regüle etmeye yardım eder. Gastrik sıvıların içerisindeki hidroklorik asitin bir parçasıdır ve pasif olarak sodyumu takip etme eğilimi gösterir.
Bikarbonat tampon sisteminin önemli bir anyonudur. Karbondioksiti kan içerisinde taşımak için kullanılır. Dışarı atılmasını böbrekler kontrol eder ve ihtiyaç doğduğu takdirde tekrar geri absorbe edilebilir.
Vücuttaki fosfatın %85’i kemiklerde ve dişlerde bulunur. Hücre içi sıvısında bulunan temel anyonlardan biridir. Fosfat DNA, RNA, ATP, fosfolipitler, ve aynı zamanda fosfat tampon sisteminin bir parçasıdır.
Sülfat, bazı amino asitlerin ve proteinlerin bir parçasıdır (3).
Elektrolit |
Temel İşlevi |
240-360 ml. Sıvı İçin Doz |
Günlük Tüketim Miktarı |
Sodyum |
Kasların kasılması ve sinirler arası iletişim kurma |
150-250 mg |
1,500-4,500 mg |
Klorid |
En yoğun kas fonksiyonları |
45-75 mg |
|
Potasyum |
Kasların kasılması, sinirler arası iletişim kurma ve glikojen yapımı |
50-80 mg |
2,500-4,000 mg |
Magnezyum |
Kasların gevşemesi ve ATP (enerji) üretimi |
20-30 mg |
400-800 mg |
Kalsiyum |
Kemik sağlığı, sinirler arası iletişim kurma ve kasların kasılması |
10-15 mg |
1,200-1,600 mg |
Vücutta Elektrolit Kaybı Nasıl Giderilir?
Vücutta oluşan elektrolit kaybı, bazı minerallerin vücuttan atılması ve onlara duyulan ihtiyaç sebebiyle yaşanır. Elektrolit dengesini sağlamak için içeriğinde sodyum, potasyum ve kalsiyum mineralleri bulunan içecek veya yiyecekler tüketilebilir.
Elektrolit Dengesizliği Belirtileri Nelerdir?
Elektrolit dengesizliği belirtileri arasında şunları sayabiliriz; düzensiz veya hızlı kalp atışı, uyuşukluk ve yorgunluk, halsizlik, mide bulantısı, ishal veya kabızlık.
Gözde Doğan
Sporcu ve Diyetisyen