L-karnitin, karaciğerde ve böbreklerde lizin ve metiyonin amino asitlerinden türetilen ve vücutta kaslarda, kalpte, beyinde ve sperm hücrelerinde saklanan bir amino asittir. Diyet yoluyla en çok et ve diğer hayvansal gıdalardan alınır. Soya fasulyesi ve avokado gibi bazı bitkisel kaynaklar da birer L-karnitin kaynaklarıdır.
L-karnitinin vücutta üstlendiği en önemli görevlerinden biri; yağları, özellikle uzun zincirli yağ asitlerini hücre mitokondrisine taşımaktır. Burada okside olan yağ asitleri ATP (adenosine triphosphate) üretir ve enerji olarak kullanılır. L-karnitin bu hücresel seviyedeki görevi hem egzersiz sırasında hem de dinlenme sırasında gerçekleştirir, fakat araştırmalar yoğun egzersizler sırasında daha çok ATP üretildiğini söylemektedir.
İskoçya’da yapılan bir araştırma; L-karnitin’in yağ taşıma fonksiyonunun yanı sıra, kas hücrelerindeki insülin aktivitesini de arttırdığını ortaya koymaktadır. L-karnitin, yüksek karbonhidrat içeren bir gıda tüketildiğinde bile, kandaki glikoz seviyesini yani kan şekerini düşük seviyede tutabilmekte ve glikojen doygunluğunu giderebilmektedir. Bu nedenle, antrenman sonrası öğünlerde L-karnitin kullanılması tavsiye edilmektedir.
Karnitinin (yağ yakıcı) yararları hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için “Karnitinin Yararları Nelerdir?” yazımızı okuyabilirsiniz.
L-karnitin, hacimlenme (bulk) döneminde yağlanmayı önleyerek kas oluşumunu sağlar. Diyet döneminde ise, yağların hücrelere taşınmasını sağlayarak enerji olarak yakılmasına yardım eder.
Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan en ilginç sonuç ise, L-karnitin supplementlerinin atletik performansa olan olumlu etkileridir. Nottingham Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan ve 24 hafta süren bir araştırmada, bir grup atlete sabah uyanır uyanmaz ve 4 saat sonra 80 gram yüksek glisemik indeksi olan bir karbonhidrat ile 2 gram L-karnitin verilmiştir. Diğer atlet grubu ise sadece karbonhidratı almıştır. Araştırmacılar; düşük yoğunluktaki bisiklet egzersizi sırasında L-karnitin alan grubun %55 daha az kas glikojeni yakmalarına rağmen, %55 daha fazla yağ yaktığını görmüştür. Yüksek yoğunluktaki bisiklet egzersizinde ise, L-karnitin alan grubun daha düşük laktik asit ve daha yüksek kreatin fosfat (ATP enerjisinin yapı taşlarından biri) seviyelerine sahip olduğu görülmüştür. Deneklerin egzersiz testleri sırasında yorgunlukla baş etme kapasiteleri ölçüldüğünde ise, L-karnitin alanların %25 daha uzun süre egzersizlere devam ettiği gözlemlenmiştir. Bunun sebebi, L-karnitin alan atletlerin kas glikojenini korurken daha fazla yağ yakmaları ve daha düşük laktik asit ve daha yüksek kreatin fosfat oranına sahip olmalarıdır.
L-karnitinin performans üzerinde görülebilen etkileri sadece yağ yakmaya yardımcı olabilmesinden ve glikojen kullanımını azaltmasından kaynaklanmamaktadır. L-karnitin, kaslara kan akışını da artırmaktadır. Kan akışında artış olması demek; kaslara, en çok ihtiyaç duyduğu egzersiz sırasında daha fazla besin maddesi ve hormonun ulaşması demektir.
L-karnitinin karbonhidratlarla birlikte alınması tavsiye edilir. İnsülin tepe noktasındayken kaslar yeterli seviyede L-karnitin kullanabilir ve L-karnitin kas hücrelerine ulaşabilir. L-karnitin, hücresel seviyede insülin aktivitesini artırır ve kas hücrelerine daha çok glikoz taşınmasını sağlar.
30-40 gram karbonhidrat ve 20-40 gram protein ile birlikte 2-3 gram L-karnitin kullanımı, en iyi sonuçları vermektedir.
Karnitin (yağ yakıcı) kullanımı hakkında detaylı bilgi almak için “Karnitin (Yağ Yakıcı) Nasıl Kullanılır?” yazımızı okuyabilirsiniz.
L-karnitin kullanımı için belli bir zaman aralığı yoktur. Ancak çoğunlukla antrenman öncesinde veya günün herhangi bir zamanında kullanılması tavsiye edilir. Bu durum takviyelerin içeriğinde yer alan etken maddelere göre değişkenlik gösterebilir. Örneğin eğer tercih edilen L-karnitin kafein içeriyorsa, egzersiz verimini artırmak için antrenman öncesinde almak daha yararlı olacaktır.
Karnitin çeşitlerini inceleyip, satın almak istiyorsanız buraya tıklayabilirsiniz.
Tansu Tuğcu
Uzman Diyetisten