Amino asitler ve proteinler birbirlerinden çok farklıdır ancak ayrılmaz bir bütünün parçalarıdır. Amino asitler büyük bir protein molekülünün alt birimidir. Protein tükettiğinizde sindirim sisteminiz proteini tek tek amino asit parçalarına böler ve bu bölünen amino asitler hücrelerde tekrar birleşerek yeni bir protein oluşturur. Amino asitlerin temel görevi, proteini oluşturan yapı taşları olmalarıdır fakat vücutta başka yerlerde de görev alabilirler. Whey proteininin tüm esansiyel amino asitleri içerdiği için tek başına EAA almakla aynı etkiyi gösterip göstermeyeceği ile ilgili bazı araştırmalar mevcuttur.
2006 yılında yaşlılar üzerinde yapılan bir çalışmada, bir gruba 15 gram esansiyel amino asitler (EAA) ve diğer gruba 15 gram whey proteini (daha az EAA içermekteydi) verildi. EAA ve whey proteini alan her iki grupta da kaslarda protein sentezlenme hızı artış gösterdi fakat EAA alan gruptaki bu artış çok daha fazlaydı. Dolayısıyla EAA alan grup daha anabolikti, yani daha fazla kas yaptıkları anlamına geliyordu.
Ancak yine yaşlılar üzerinde yapılan bir diğer araştırmada, 5 kişilik 3 gruba 15 gram whey proteini, 6.72 gram EAA ve 7.57 gram esansiyel olmayan amino asitler verildi. Whey proteini alan grubta anabolik etkinin daha fazla olduğu görüldü. Araştırmacılar, whey proteininin kaslardaki protein oranını arttırdığını ve bunun içeriğindeki EAA’ların ötesinde bir durum olduğunu belirtti.
Bu iki araştırmaya göre, kullanılan farklı metodolojiler farklı sonuçların çıkmasına neden olabilmektedir.
Yine aynı araştırmacılar tarafından genç erkekler üzerinde yapılan araştırmada ise, 30 gram karbonhidrat ve 15 gram EAA karışımı verilen bir grup, yine aynı miktarda (15 gr.) EAA içeren 850 kalorilik sıvı haline getirilmiş öğün verilen bir grup ve hem karışım hem de sıvı öğün verilen üçüncü bir grup kıyaslandığında, her iki karışımı da içen üçüncü grubun en iyi anabolik seviyeye sahip olduğu görülmüştür. 30 gram karbonhidrat ve 15 gram EAA içeren karışım ise sıvı öğünden daha iyi sonuçlar vermiştir. Bu, 180 kalorilik karbonhidrat ve EAA karışımının, aynı miktarda EAA içeren 850 kalorilik sıvı öğünden daha etkili olduğu anlamına gelmektedir.
Bu sonuçlar, karbonhidratın vücutta nitrojen tutmasını olumlu yönde etkilediği için enteresandır. Karbonhidrat tüketimi, metabolizmanın sebep olduğu protein kaybını azaltmakta ve vücudun protein dengesini sağlamaktadır. Ancak bu durum, kaslardaki protein sentezlenmesini arttırdığı ve tek başına kasların gelişimine yardımcı olduğu anlamına gelmemektedir. Karbonhidrat tüketimi, sadece metabolizma düzeyinde vücudun proteini kullanma süresini uzatacaktır.
Farkı daha net anlamak için, "Protein Tozu Nedir?" ve "Amino Asit Nedir?" makalelerine göz atabilirsiniz.
Vücudumuzdaki hücreler bir uyarı aldıklarında - örneğin, bağışıklık sistemi hücreleri vücuda yabancı bir mikroorganizmanın girdiği ve antikor üretmeleri sinyalini aldığında - protein sentezlemeye başlar. Genetik materyallerin içerisinde saklı bilgiler ile hücrelerde protein üretimini gerçekleştiren ve gıdalarla dışarıdan aldığımız amino asitler, o sırada ihtiyacımız olan proteinlerin sentezlenmesini sağlar. Sağlıklı kalabilmek için vücudun var olan amino asitlerden sürekli yeni ve fonksiyonel proteinler üretmesi gerekmektedir.
Amino asitlerin oluşturduğu proteinler vücutta farklı işlevler görebilir; bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, kas dokusunu onarır, yeni kas hücresi yapar, iç organların yapısını korur ve hücreler arası sinyal gönderebilir. Bu proteinlerin görevleri tamamen onları meydana getiren amino asitlere bağlıdır. Tabi tek başına amino asitlerin vücutta aldığı görevler, proteinlerin içerisindeki görevlerinden bağımsızdır.
Örneğin bir amino asit kümesi, protein yönünden zengin ama karbonhidrat yönünden yoksun bir diyet yaptığınız zamanlarda glikoza dönüşerek, vücut için enerji sağlayabilir. Eğer çok fazla protein ve kalori içeren bir diyet yapıyorsanız, amino asitler yağ asitlerine dönüşerek yağ dokusunda saklanabilir.
Birbirlerinden çok farklı olsalar da protein ve amino asitler birbirlerine son derece bağımlıdırlar. Amino asitler olmadan vücutta protein üretilemez. Gıdalar yoluyla alınan proteinler olmadan da, vücut protein üretecek amino asitlere ulaşamaz. Hücrelerimiz bazı esansiyel olmayan amino asitleri üretebilir ancak yaşam fonksiyonlarımız için hayati önemi olan temel amino asitleri (EAA) üretemez. Sağlıklı olmak için her iki tip amino asite de ihtiyacımız vardır.
Protein tozu çeşitlerini inceleyip, satın almak istiyorsanız buraya tıklayabilirsiniz.
20’ye yakın amino asit arasında sadece 3 tanesi, BCAA’lar (Valin, İzolösin ve Lösin), egzersiz sırasında okside olup enerjiye dönüşmektedir. Karbonhidratlar ya da yağlar kadar hızlı okside olmasalar da, yine de enerjiye dönüşmektedirler ve diğer temel amino asitler (Glisin, Alanin, Fenilalanin, Triptofan, Metiyonin, Prolin) kadar protein sentezlenmesini desteklemektedirler.
Whey proteininde bulunan bazı amino asitler insülin üretimini tetikler ve bu amino asitlerin tek başına ya da whey içerisinde kullanıldığında farklı etkiler vermesi mümkündür. Whey proteini içinde bulunan esansiyel olmayan amino asitlerin anabolik tepkisi çok azdır.
Whey proteininde bulunan biyoaktif peptidler egzersiz sonrası iyileşmeyi hızlandırır. Bu peptidler, esansiyel amino asitlerde bulunmaz; sadece süt ürünlerinden elde edilen proteinlerde bulunurlar. Whey proteininin etkisinden amino asitler sorumludur diyemeyiz ama gerektiğinde amino asitler, tek başlarına ya da whey proteine ek olarak kullanılabilirler.
Gözde Doğan
Sporcu ve Diyetisyen