Vücut sağlığını destekleyen birçok bileşen arasında yer alan taurin, kükürt içeren bir amino asittir. Özellikle beyin, kalp, kas ve göz gibi önemli organların işleyişine katkıda bulunmasıyla bilinir (1).
Bu yazımızda taurinin ne olduğuna, ne işe yaradığına, olası faydalarına, en iyi taurin markalarına, taurin takviyesinin nasıl seçilmesi ve kullanılması gerektiğine detaylı olarak bakacağız.
Taurin, beyin, retina, kalp ve kas gibi dokularda doğal olarak bulunan bir amino asittir. Vücut tarafından sentezlenebilmesine rağmen, diyetle alınmasının da önemli olabileceği ifade edilmektedir. Kalsiyum modülasyonu ve zar stabilizasyonu gibi fizyolojik süreçlerde rol oynadığı belirtilmiştir. Ayrıca, antioksidan savunmayı destekleme, retina gelişimine katkı sağlama ve nöronal koruma ile ilişkilendirildiği vurgulanmaktadır. Deniz ürünleri, et ve süt ürünleri gibi besinlerde bulunur ve vücuttaki seviyelerinin dikkatle düzenlendiği bilinmektedir (1).
Araştırma sonuçlarına göre taurin, vücutta çeşitli önemli işlevlerle ilişkilendirilen bir amino asittir. Hücre hacminin düzenlenmesine, hücre zarlarının stabilizasyonuna ve iyon kanallarının işleyişine destek olabileceği öne sürülmektedir. Kalp ve kas sağlığını kalsiyum dengesinin düzenlenmesi ve kasılma fonksiyonunun desteklenmesi yoluyla etkileyebileceği ifade edilmektedir. Oksidatif stresle mücadelede rol oynayabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, bilişsel ve sinir sistemi sağlığını destekleyebileceği etkiler gösterebileceği belirtilmektedir (2).
Taurinin en dikkat çeken özelliğinin ise kas toparlanmasını hızlandırma potansiyaline sahip olması düşüncesidir. Araştırmalarda; kaslarda kalsiyum dengesini düzenlemeye, kas kasılmalarını desteklemeye ve egzersiz sonrası kasların toparlanmasını hızlandımaya yardımcı olduğu gözlemlenmiştir (3).
Taurin ve taurin takviyesi üzerine yapılan araştırmalar sonucunda, olası faydaları aşağıdaki gibi sıralabilir:
Kan basıncının düzenlenmesi ve kalp fonksiyonlarının desteklenmesiyle ilişkilendirilmiştir (4).
Oksidatif stresi azaltma potansiyeline sahip olabileceği ve antioksidan özellikler gösterebileceği ifade edilmektedir (5).
Taurinin bilişsel fonksiyonları destekleyebileceği ve sinir sistemi üzerinde rol alabileceği ifade edilmektedir (6).
Kas performansı ve egzersiz sonrası kas iyileşmesiyle ilişkilendirildiği çalışmalar mevcuttur (3).
Safra tuzlarının oluşumunu destekleyebileceği ve sindirimle birlikte yağ metabolizmasına katkı sağlayabileceği ifade edilmektedir (7).
Kalsiyum dengesinin düzenlenmesinde yer alabilir ve kas kasılmaları ile sinir sinyalleri açısından önemli bir rol oynayabilir (2).
En iyi taurin markasını seçerken, ürünün kalitesini doğrulayan testlerin yapılmış olup olmadığına dikkat edebilirsiniz. Ayrıca, üretim süreçlerinin belirli standartlara uygun şekilde yapılması da ürünün kalitesini yansıtabilir. Kullanıcı yorumları ve geri bildirimler, ürün hakkında fikir edinmek için destek olabilir (7).
Takviyeleri incelemek, yorumları okumak ve satın almak için tıklayabilirsiniz.
Taurin, kapsül, toz veya sıvı formda kullanılabilir ve antrenman öncesi takviyelerde de bulunabilir. Genellikle suyla birlikte alındığı ve B vitaminleri, kafein veya dallı zincirli amino asitler (BCAA) gibi bileşenlerle bir arada kullanılabileceği belirtilmiştir. Servis oranı ve şekli için ürün etiketindeki talimatlara dikkat etmek ve kullanmadan evvel bir sağlık uzmanına danışmak gerekir (7).
Taurin kullanım zamanı, genellikle kişisel ihtiyaçlara ve amaçlara göre değişebilir. Sporcuların, egzersiz öncesinde dayanıklılık ve toparlanma süreçlerini desteklemek amacıyla kullandıkları bilinmektedir. Günlük kullanımda, sabah saatlerinde veya yemeklerle birlikte tercih edilebildiği görülmektedir. Egzersiz sonrası ise kasların toparlanma sürecine destek olmak için kullanılabildiği ifade edilmektedir. En uygun kullanım zamanı için ürün etiketindeki talimatlara dikkat etmek ve bir sağlık uzmanına danışmak önerilmektedir (8).
Taurin içeren besinleri yakından inceleyelim:
Deniz ürünleri, özellikle kabuklu deniz ürünleri ve yumuşakçalar, taurin açısından en zengin kaynaklardan biridir. Karides, yengeç ve ıstakoz gibi kabukluların yanı sıra, istiridye, midye ve deniz tarağı gibi yumuşakçalar da 100 gram yenilebilir porsiyonda 300-800 mg’a kadar taurin içerebilir (9).
Morina, somon ve uskumru gibi balıklar, önemli miktarda taurin içerir. Taurin konsantrasyonu, balığın türüne ve yaşadığı ortama bağlı olarak değişiklik gösterebilir, ancak birçok deniz balığı taurin açısından iyi bir kaynaktır (10).
Et, özellikle sığır eti, kuzu eti ve domuz eti, taurin içeriği açısından önemli bir besin kaynağıdır. Etlerdeki taurin konsantrasyonu, 100 gramda 30 ile 160 mg arasında değişebilir. Kırmızı et, genellikle kümes hayvanlarından daha yüksek seviyede taurin içerir (11).
Deniz tarağı, kalamar ve ahtapot gibi kabuklu deniz ürünleri, yüksek taurin içeriğiyle bilinir. Bu deniz ürünleri, balık ve kabuklu deniz ürünlerine benzer veya daha yüksek taurin seviyelerine sahip olabilir, bu da onları insan diyeti için değerli bir taurin kaynağı yapar (12).
Süt, peynir ve yoğurt gibi süt ürünleri, et ve deniz ürünlerine göre daha düşük konsantrasyonlarda taurin içerir. Bununla birlikte, taurinin, yenidoğan gelişimini desteklemek için bebek formüllerine de eklendiği belirtilmektedir (13).
Hayvansal kaynaklı olmasına rağmen yumurta, ihmal edilebilir miktarda taurin içerir. Et ve deniz ürünlerine kıyasla yumurtalar taurin kaynağı olarak önemli bir besin grubu değildir (9).
Araştırma sonuçlarına göre taurin, cinsel sağlık ve üreme fonksiyonlarıyla ilişkilendirilen bir bileşen olarak değerlendirilmektedir. Testosteron üretimini destekleyebileceği, sperm hareketliliği ve canlılığı üzerinde etkili olabileceği öne sürülmektedir. Ayrıca, nitrik oksit (NO) üretimini artırarak damar genişlemesine ve dolayısıyla ereksiyonun iyileşmesine katkı sağlayabileceği ifade edilmektedir (14).
Günlük taurin ihtiyacı; yaş, sağlık durumu ve diyetle alınan miktara göre değişiklik gösterebilir. Araştırmalara göre vücudun bir miktar taurin sentezleyebildiğinden bahsedilir, yiyeceklerden veya takviyelerden alınan taurin vücut seviyelerini artırabilir. Deniz ürünleri, et ve süt ürünleri gibi gıdalardan alınan taurinin, genellikle yeterli olacağına dair bulgular mevcuttur ancak bazı durumlarda bu durum değişebilir. Servis oranı ile ilgili kişiselleştirilmiş öneriler almak için bir sağlık uzmanı ile görüşülmesi önerilir (14).
Araştırma sonuçlarına göre, taurin eksikliğinin enerji üretiminde düşüşe neden olabileceği öne sürülmektedir (15).
Taurin eksikliğinin, retina sağlığını etkileyerek görme fonksiyonunda sorunlara yol açabileceği ifade edilmektedir (16).
Yetersiz taurin seviyelerinin kardiyovasküler strese neden olabileceği düşünülmektedir (17).
Taurin eksikliğinin, kas kasılmalarını etkileyerek kas kramplarına yol açabileceği belirtilmektedir (3).
Taurin eksikliğinin, sinir sistemi sağlığıyla ilişkilendirilerek bilişsel fonksiyonlarda zayıflamaya neden olabileceği ifade edilmektedir (18).
Taurin, önerilen oranda alındığında genellikle güvenli kabul edilir, ancak aşırı tüketim veya uzun süreli ve yüksek oranda kullanım; bazı yan etkilere neden olabilir. Yüksek oranda alındığında bulantı, ishal veya hafif mide rahatsızlığı gibi sindirim sorunları görülebilir. Ayrıca, bazı kişilerde aşırı miktarda taurin alımı baş ağrısına yol açabilir. Taurin takviyesi almayı düşünen bireylerin uygun servis oranı ve kullanım süresi konusunda bir sağlık uzmanı ile görüşmeleri tavsiye edilir (19).
Taurin; et, balık ve süt ürünleri tüketilerek vücuda kazandırılabildiği gibi gıda takviyesi formunda temin edilerek de tüketilebilir.
Enerji İçecekleri ile Birlikte Taurin Tüketmek Zararlı mı?
Toz formundaki taurin takviyeleri enerji içeceklerine eklenerek tüketilebilir.
Taurin, sistein ve metiyonin adı verilen kükürt içeren amino asitlerin metabolizmasından sentezlenen kükürt içeren bir amino asittir. Taurin sentezinin ana merkezi karaciğerdir, ancak beyin ve böbrekler gibi diğer dokularda da üretilebilir (20).
Taurinin, keratin üretimini teşvik ederek ve saç folikülü hücrelerini oksidatif stresten koruyarak saç sağlığını desteklediği düşünülmektedir (20).
Taurinin enerji metabolizmasını desteklediği ve bunun vücut ağırlığı üzerinde bir etki yaratabileceği düşünülmektedir. Mitochondrial fonksiyonu ve oksidatif metabolizmayı destekleyerek enerji üretimi ve yağ kullanımını teşvik edebilir (20).
Taurinin spor performansını, dayanıklılığı ve toparlanmayı desteklediği düşünülmektedir. Kaslardaki kalsiyum dengesini desteklediği, oksidatif stresi azaltır ve mitokondriyal fonksiyonu teşvik ettiği bilinir. Bu süreçler, kas kasılmalarının iyileşmesine, kas yorgunluğunun azalmasına ve egzersiz sonrası daha hızlı toparlanmaya katkıda bulunabilir (3).
Taurin aşırı miktarda alındığında genellikle güvenli kabul edilir, ancak çok yüksek dozlar bazı hafif yan etkilere neden olabilir. Yüksek dozlar kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışılması önerilir (19).
Taurinin, GABA adlı bir nörotransmitterin salınımını teşvik ederek sinir sistemi üzerinde sakinleştirici bir etki yaratabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, nöronlardaki kalsiyum iyonlarının hareketini düzenleyerek uykuya katkı sağlayabileceği ifade edilmektedir (21).
Taurinin, depresyon belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Taurin, GABA aktivitesini desteklemesi, oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olması ve mitokondriyal fonksiyonu iyileştirmesi ruh halinin düzenlenmesine olumlu katkı sağlayabilir (2).
Taurin; kardiyovasküler, nörolojik ve metabolik sağlık için temel bir bileşen olarak kabul edilmektedir. Spor sonrası kullanımının da yaygın olduğu bilinir. Bu sebeple önemli olduğu düşünülür (2).
Damla Şahin
Beslenme ve Diyet Uzmanı